20,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Gecmisi hayli eski olan Türk ve Ermeni toplumlari arasindaki siyasi ve kültürel iliskiler, icinde bulundugumuz Tehcir hadisesinin 100. yilinda, küresel güclerin ve uluslararasi toplumun destek ve himayesiyle tam da diasporadaki Ermenilerin istedikleri dogrultuda, Osmanli Imparatorlugu ve mirascisi olan Türkiye Cumhuriyeti ile sözde soykirim iddialari üzerinden bir hesaplasma ve husumete dönüstürülmüstür. Bu sürece cesitli devletlerin parlamentolarinin sözde soykirimi tanima kararlari ile destek vermeleri, meselenin tarihi ve akademik olmaktan ziyade politik bir koz olarak kullanilmak…mehr

Produktbeschreibung
Gecmisi hayli eski olan Türk ve Ermeni toplumlari arasindaki siyasi ve kültürel iliskiler, icinde bulundugumuz Tehcir hadisesinin 100. yilinda, küresel güclerin ve uluslararasi toplumun destek ve himayesiyle tam da diasporadaki Ermenilerin istedikleri dogrultuda, Osmanli Imparatorlugu ve mirascisi olan Türkiye Cumhuriyeti ile sözde soykirim iddialari üzerinden bir hesaplasma ve husumete dönüstürülmüstür. Bu sürece cesitli devletlerin parlamentolarinin sözde soykirimi tanima kararlari ile destek vermeleri, meselenin tarihi ve akademik olmaktan ziyade politik bir koz olarak kullanilmak istendiginin göstergesidir. Bu nedenle simdiye dek akademik platformlarda normallesme ve hakikati ortaya cikarma yönünde atilan adimlardan olumlu herhangi bir sonuc elde edilebilmis degildir. Ermeni Meselesi ilgili yayinlarin bibliyografyasi dahi birkac cilt yekuna ulasmistir; buna ragmen meselenin halen bir Ssorun olarak kalmasinin ve özellikle müdde olan Ermeni tarafinin, kahir ekseriyeti belgelere dayanmayan, cogu hatirat ve propaganda türü eserlerden hareketle mutlak ve tek tarafli Sdogrulara iman edercesine sarilmasi, gercekten izahi güc bir akil tutulmasinin tezahürüdür.