35,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Ingiletere XVIII. yüzyilda makinenin seri üretime tatbiki ile baslayan Sanayi Devrimi yeni bir cagin baslangicina da neden oldu. Devrimin sonuclari kisa zamanda birck ülkede görülmeye basladi. Osmanli Devleti ise yaklasik yarim asirlik bir gecikmeyle takip ettigi bu sürecte bir takim adimlar atti. Basta askeri alanda olmak üzere cok sayida sanayi isletmesi acildi. Ancak ic ve dis siyasi faktörlerin, kapitülasyonlarin, gümrük ve pazar kosullarinin etkisi, sermayenin, teknik imkanlarin, altyapinin ve sanayi bilincinin yetersizligi ülkenin istenilen düzeyde sanayilesmesini engelledi. Cumhuriyetin…mehr

Produktbeschreibung
Ingiletere XVIII. yüzyilda makinenin seri üretime tatbiki ile baslayan Sanayi Devrimi yeni bir cagin baslangicina da neden oldu. Devrimin sonuclari kisa zamanda birck ülkede görülmeye basladi. Osmanli Devleti ise yaklasik yarim asirlik bir gecikmeyle takip ettigi bu sürecte bir takim adimlar atti. Basta askeri alanda olmak üzere cok sayida sanayi isletmesi acildi. Ancak ic ve dis siyasi faktörlerin, kapitülasyonlarin, gümrük ve pazar kosullarinin etkisi, sermayenin, teknik imkanlarin, altyapinin ve sanayi bilincinin yetersizligi ülkenin istenilen düzeyde sanayilesmesini engelledi. Cumhuriyetin ilk yillarindan itibaren iktisadi bagimsizlik hedefi dogrultusunda calismalarda bulunuldu. Mustafa Kemal Atatürkün ifade ettigi üzere muasir medeniyetler seviyesine ulasmanin ve hatta daha ileriye gitmenin esaslarindan birinin sanayilesmek oldugunun bilincindeki Erken Dönem Cumhuriyet Hükumetleri, iktisadi faaliyet programlarinda endüstrilesmeye agirlik verdi. Bu maksatla karma ekonomi modeli ile 1930larin basina kadar cesitli yatirimlar gerceklestirildi. Devletcilik ilkesinin 1931de kabulüne bagli olarak kamu agirlikli sanayilesme sürecine gecildi. Türkiyede bilhassa büyük ölcekli sanayi tesislerinin kurulmasi asamasi ise yeni bir model olarak uygulanacak planli sanayilesme sistemi dogrultusunda gerceklestirildi. 1934-1938 dönemini kapsayan Birinci Bes Yillik Sanayi Plani ile ülkenin cesitli bölgelerinde basta dokuma olmak üzere kimya, maden, selüloz ve seramik alanlarinda fabrikalar kuruldu. Bu tesisler, ekonomik katkilarinin yani sira sosyo-kültürel bakimdan da bircok yenilige ön ayak oldu ve bircok ilke imza atti. Ayni zamanda Mustafa Kemal Atatürkün; Her fabrika bir kaledi. sözünden de anlasilacagi üzere Birinci Bes Yillik Sanayi Plani dogrultusunda insa edilen her bir sanayi tesisi; zor kosullarda ic piyasanin acil ihtiyacini karsilayacak, dis güclerin gümrük, vergi ve ambargolarina karsi direnc unsuru olacak, kalkinma icin gerekli olan teknik eleman ve isci kadrosunu yetistirecek, halka is ve as imkani saglayacakti. Bu calisma ile Türkiye Cumhuriyeti Devletinde ilk kez uygulanan planli sanayilesme modeli kapsaminda kurulan fabrikalar ile bu sanayi tesislerinin ülke ekonomisine, gelisimine, kültürel ve sosyal hayatina yaptigi katkilar bilimsel yöntem ve veriler isiginda ele alinarak degerlendirilmistir.