7,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

XIX. yüzyil baslarindan itibaren ic ve dis etkenlerle dagilma sürecine giren Osmanli Imparatorlugu, hakimi oldugu genis topraklarda Avrupanin büyük güclerine karsi bilhassa diplomatik ve asker nitelikleri ön plana cikan bir var olma mücadelesi vermistir. Yikilisina kadar sürecek olan bu mücadele sirasinda Osmanli Imparatorlugu, kimi zaman 1856 Paris Kongresinde oldugu gibi Avrupali büyük güclerin himayesine girmis, kimi zaman da bir an önce parcalanip paylasilmasi gereken bir ülke olarak görülmüstür. Osmanli Imparatorlugunun genis topraklari üzerinde cikarlari bulunan üc büyük devlet, Rusya,…mehr

Produktbeschreibung
XIX. yüzyil baslarindan itibaren ic ve dis etkenlerle dagilma sürecine giren Osmanli Imparatorlugu, hakimi oldugu genis topraklarda Avrupanin büyük güclerine karsi bilhassa diplomatik ve asker nitelikleri ön plana cikan bir var olma mücadelesi vermistir. Yikilisina kadar sürecek olan bu mücadele sirasinda Osmanli Imparatorlugu, kimi zaman 1856 Paris Kongresinde oldugu gibi Avrupali büyük güclerin himayesine girmis, kimi zaman da bir an önce parcalanip paylasilmasi gereken bir ülke olarak görülmüstür. Osmanli Imparatorlugunun genis topraklari üzerinde cikarlari bulunan üc büyük devlet, Rusya, Ingiltere ve Fransa, imparatorluktaki Hiristiyan topluluklari kiskirtmak suretiyle Osmanli Imparatorlugunun paylasilma zeminini hazirlamislardir. Bu devletlerden Rusya, Padisah III. Ahmedin cagdasi olan Car I. Petrodan 1672-1725 itibaren Balkanlara yakin ilgi duymus, bu bölgeleri kendine baglamak icin her firsati degerlendirmistir. Ingiltere ise 1878 Berlin Antlasmasindan sonra, tüm XIX. yüzyil boyunca uyguladigi Osmanli Imparatorlugunun toprak bütünlügünü koruma politikasindan vazgecerek önce Ermenileri, daha sonra da Kürtleri ve Araplari ayrilikci fikirlerle ayaklandirmaya calismistir. Fransanin da Misir ve Suriye üzerindeki emelleri malumdur. Büyük devletlerin bu emellerine XIX. yüzyil boyunca direnen Osmanli Imparatorlugu, Balkan Savaslarindan 1912-1913 yenik cikmasindan sonra yüzlerce yildir Türk topragi olan Balkanlari kaybederek dagilma sürecine iyiden iyiye girecektir. Paris Üniversitesi ögretim üyelerinden Paul Hourie tarafindan Balkan Savaslarinin hemen ardindan kaleme alinan ve Tüccarzade Ibrahim Hilmi tarafindan Osmanli Türkcesine cevrilen elinizdeki bu eser, Osmanli Imparatorlugunun Sark Meselesi kapsaminda adim adim nasil parcalanmaya dogru gittigini ele alan orijinal bir kaynak niteligindedir.