12,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Avrupanin Dogu ve Orta Avrupada taniklik ettigi egemenlik iddialari bugün, etnik milliyetcilik üretmek icin Rousseau ve Hegel gibi romantik siyasi filozoflarlar bilimsel tarihi ve Hint-Avrupa filolojisini bir araya getiren on dokuzuncu yüzyilin yaratimidir. Bu sözde bilim Avrupayi iki kez mahvetti ve bunu yine yapabilir. Avrupa halklari her zaman modern milliyetcilerin tahayyül ettiginden daha akiskan, daha karisik ve daha dinamik olageldiler. Bin yil sonra halklarin isimleri hala tanidik geliyor olabilir; fakat bu isimlerin kapsadigi toplumsal, kültürel ve siyasi gerceklikler bugünkülerden…mehr

Produktbeschreibung
Avrupanin Dogu ve Orta Avrupada taniklik ettigi egemenlik iddialari bugün, etnik milliyetcilik üretmek icin Rousseau ve Hegel gibi romantik siyasi filozoflarlar bilimsel tarihi ve Hint-Avrupa filolojisini bir araya getiren on dokuzuncu yüzyilin yaratimidir. Bu sözde bilim Avrupayi iki kez mahvetti ve bunu yine yapabilir. Avrupa halklari her zaman modern milliyetcilerin tahayyül ettiginden daha akiskan, daha karisik ve daha dinamik olageldiler. Bin yil sonra halklarin isimleri hala tanidik geliyor olabilir; fakat bu isimlerin kapsadigi toplumsal, kültürel ve siyasi gerceklikler bugünkülerden radikal bir bicimde farkliydi. Bu nedenle, Avrupa haklarina, özellikle de Avrupa kimliginin kurucu dönemi olan birinci bin yila dair yeni bir kavrayisa ihtiyacimiz var. Ayni zamanda, yirminci yüzyilda, milyonlarca insani sokaklara döken ve milyonlarcasini da mezara gönderen miras aldigimiz bu gelenegin, bir yüzyildan biraz daha uzun bir zaman önce bicimlendigini anlamaliyiz. arka kapak