Yakin tarihle ilgili önemli bir kaynak daha günisigina cikiyor. Elimizdeki kitap, Umumi Müfettislerin 1936 yili sonunda gerceklestirdikleri toplantinin tutanaklarindan olusmaktadir. Toplanti tutanaklari, bize tam olarak 1936 yili sonundaki Türkiye fotografini sunmaktadir. Tasranin özel bir röntgeni gibidir; özellikle tasranin icinde bulundugu durum acikca gözler önüne serilmektedir. Metin arasina sikismis görünen bilgiler, gecmisimizin yeniden insasinda hayli yararli olabilir. Iktidarin gözüyle özellikle dogu ve güneydogu bölgesinin ve bu arada Kürt meselesinin nasil görüldügü, nasil algilandigi, nasil analiz edildigi, nelerin sorun olarak ortaya konuldugu, sorunlarin cözüm yöntemlerinin neler oldugu konularinda bizzat iktidarin üslbunu ve yaklasimini ortaya koymak ve anlamak bakimindan elimizdeki metin cok önemlidir. Kürt meselesinin gündemin bas sirasinda bulundugu bir anda, konunun tarihsel derinligini hatirlatmasinin yani sira, milletin devlete kalben baglanmasi sorununun halihazirda devam ettigini de göstermektedir. CERIK TANITIMI arka kapak yazisi Yakin tarihle ilgili önemli bir kaynak daha günisigina cikiyor. Elimizdeki kitap, Umumi Müfettislerin 1936 yili sonunda gerceklestirdikleri toplantinin tutanaklarindan olusmaktadir. Toplanti tutanaklari, bize tam olarak 1936 yili sonundaki Türkiye fotografini sunmaktadir. Tasranin özel bir röntgeni gibidir; özellikle tasranin icinde bulundugu durum acikca gözler önüne serilmektedir. Metin arasina sikismis görünen bilgiler, gecmisimizin yeniden insasinda hayli yararli olabilir. Iktidarin gözüyle özellikle dogu ve güneydogu bölgesinin ve bu arada Kürt meselesinin nasil görüldügü, nasil algilandigi, nasil analiz edildigi, nelerin sorun olarak ortaya konuldugu, sorunlarin cözüm yöntemlerinin neler oldugu konularinda bizzat iktidarin üslbunu ve yaklasimini ortaya koymak ve anlamak bakimindan elimizdeki metin cok önemlidir. Kürt meselesinin gündemin bas sirasinda bulundugu bir anda, konunun tarihsel derinligini hatirlatmasinin yani sira, milletin devlete kalben baglanmasi sorununun halihazirda devam ettigini de göstermektedir. Cemil Kocakin Önsözünden Umm Müfettislikler 1927-1952 adli kitabimda kisaca zikrettigim, fakat o zaman görme imkani bulamadigim önemli bir kaynak daha simdi artik günisigina cikiyor. Elimizde tuttugumuz metin, Umm Müfettislerin 1936 yili sonunda gerceklestirdikleri toplantinin tutanaklaridir. Umm Müfettisler, tutanaklari da bulunan bu toplantinin disinda baskaca toplantilar da yaptilar mi, bilemiyoruz. Umm Müfettisligin hayat buldugu yillar boyunca ilk ve son toplanti bu toplanti midir sorusuna, umariz arastirmacilar ileride doyurucu yanitlar verebileceklerdir. Simdilik biz dikkatimizi bu toplantiya verebiliriz Tek basina toplantida tutanak tutulmus olmasi dahi, toplantiya verilen önemin göstergesi sayilmalidir. Eger önem bakimindan bu gerekceyi yeterli bulmayanlar varsa, tutanaklarin ise mahsus olarak basilmis olmasini da ileri sürebiliriz. Bu gerekceleri yeterli bulmayanlara da, toplantinin tam dokuz gün sürdügünü hatirlatmakla yetinebiliriz. 5-22 Aralik 1936 tarihine denk gelen toplanti, Türkiyenin siyasal, sosyolojik, demografik, ekonomik, sosyal ve asayis fotografini ortaya cikarmaktadir ve bu bakimdan cok önemlidir. Toplanti Icisleri Bakani Sükrü Kayanin baskanliginda yapilmis ve toplantiya bu tarihte görevde olan dört Umm Müfettis ile Jandarma Genel Komutani ve Gümrük Umum Muhafaza Komutani da katilmistir. Ancak katilimcilarin daha genis oldugunu hatirlatmak isterim. Toplanti tutanagi, bize tam olarak 1936 yili sonundaki Türkiye fotografini sunmaktadir. Metin iki yönden son derece önemli ve yararlidir Öncelikle, okuyucuya dogrudan dogruya gündemdeki sorunlara iliskin ayrintili bilgi vermektedir. Fakat arastirmacilara da yüklü miktarda malzeme temin etmektedir. Sadece bu malzemeye dayanarak, yalnizca Umm Müfettislik mintikalarina degil, fakat Türkiyenin tamamina iliskin fotograf cekmek mümkündür. Eger mümkün olsaydi, bu metnin önemli bir kismini Umm Müfettislikler 1927-1952 kitabima ek olarak verirdim. Söz konusu arastirmamda buldugum bütün veriler, bu metinle bütünlesmekte ve örtüsmektedir; iki metin birbirini adeta tamamlamakadir. Ayrica, elimizdeki metin, kitabimda otaya koydugum degerlendirmelerimi de dogrulamaktadir. Sanirim vurgulanmasi gereken bir önemli nokta da, metnin sadece Kürt sorunu ile ilgili olarak okunmamasi geregidir. Bütün metin, genel olarak ülkenin ve özel olarak da cesitli bölgelerin ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel yönden oldugu kadar, saglik, egitim, yerel yönetimler, idare ve ticaret hayati, bütce, banka, kredi, tarim, ormancilik, hayvancilik, madencilik, sulama, ulasim, haberlesme, adl islerle hapishaneler, kacakcilik, meden kanun, örf ve adetler, askeriye, özellikle jandarma ve polis teskilati ve karakollar, güvenlik güclerinin calisma sartlari ve egitimi ile ülkenin demografik özelliklerini ve alt yapi sorunlarini nakletmesi bakimindan cok önemlidir. Tasranin özel bir röntgeni gibidir; özellikle tasranin icinde bulundugu durum acikca gözler önüne serilmektedir. Ilginc olan nokta, toplantinin yalnizca Umm Müfettislikler ile ilgili olmasina ragmen, toplantiya Icisleri Bakanliginin bütün önemli yetkililerinin de katilmis ve sorunlarin daha genel olarak ele alinmis olmasidir. Toplantinin bu denli uzamasinin nedeni, Umm Müfettisler ile diger yetkililerin, yalnizca Umm Müfettislik kurumunun sorunlarini ve durumunu tartismalari degil, fakat ülkenin icinde bulundugu bütün sorunlari masaya yatirmalaridir. Aslinda masaya yatirmak deyimi de, gercegi tam olarak aksettirmekten uzak kalacaktir; cünkü, gercekte yetkililer, yetkililere Icisleri Bakanligi adina brifing vermislerdir. Toplantinin neredeyse yarisi, bu türden brifinglerle gecmistir ve bu brifinglerde verilen bilgiler temelinde bazi kücük görüsmelere ancak firsat kalmis gibi görünmektedir. Bu kisa gözlemden ne gibi bir sonuc cikarabiliriz
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.