Dün unuttugumu sandigim bir sizi yokladi beynimi. Evet, basimdan geçen o yalanci asklari, aldatmalarimi içimden birer birer hatirlayip saymaya çalistim. Kader ne çok ilk acilardan yasatmisti bu son yillarda bana! Hayatta o kadar aci çektim ki, yasimin henüz kirk olmasina ragmen kendimi, yüz elli yil kadar yasamis ve bir o kadar da kendimi yasli hissediyorum...
Aslina bakarsaniz ama ben hiç yasamadim ki! Nasil olur da ben bu genç yasta kendimi yüz elli yil yasamis gibi yorgun ve ihtiyar hissediyorum böyle? Hayatimin en güzel yillarini yasamam gerekirken ne yazik ki, içimdeki aynanin üzerine kara bir örtü örtülmüstü. Ömrüm boyunca inanilmaz inis ve çikislar yasadim. Insanin yasami ne garip olaylara gebeymis meger! Keske! Keske... Istiyorum ki, gözlerimi kapayip derin uykuya dalayim. Yada birileri beni öldürseydi de, birilerinin elinde kalsaydim. Çekilseydim keske su dünya sahnesinden ve perde tamamen kapansaydi! Bir an evvel sevdiklerimin yanina gitseydim...
Son yillarda aski tutkuyu, ihaneti, kiskançligi, korkuyu o kadar yüksek dozda yasamistim ki, kirkli yillarin basinda, kendimi yüz elli yasinda gibi hissetmek, gibi bir seydi bu! Bu yasananlar filmlerde, dizilerde olurdu ancak, diye zannederdim. Ama benim hayatimda da olmustu iste...
Pek öyle ahim sahim bir adam olmasam bile, gene de yakisikli, sportmen bir is adami sayilirdim ve özgürlügüm bu sayede hiç bir sinir tanimiyordu. Genç yasimda ne paraya bagimliydim, nede mutsuz bir yasama! Istedigim her seyi yapabiliyordum.
O zamanlar, çok genç oldugum için her türlü hayat mücadelesine hiç taviz vermeden katiliyordum ve seytandan bile korkmaz bir halim vardi. En azindan islerim fevkalade yolunda ve iyi gidiyordu...
Kendimden baska hiç kimseyi önemsemiyordum! Ölüm veya onun es anlamlisi ayrilik korkusu falan nedir hiç yasamamistim ve bilmezdim pek. Pek çok keyifli mücadeleden sonra ve okul yillarimin arkasindan, hayatimda en ufak bir leke olmadan evlendim...
Yasamimda o zamanlar her sey o kadar kolaydi ki, anlatamam! Çocuklugumun ilk seneleri, okul yillarim, ailemin korumasi altinda oldukça güzel geçmisti. Evliligimin ilk yillarinda da, islerim fevkalade yolundaydi. Bu evliligimden bir oglum Alihan ve arkasindan da kizim Ceren dünyaya gelmisti...
Nasil oldu bilmiyorum, zenginlestikçe, güçlendikçe evli olmama ragmen son zamanlarda müthis bir çapkinlik krizine düsmüstüm. Içkili bir eglencenin gecesinde ilk adimi attim. Birlikte is yaptigimiz Bursali bir ipek kumas üreten firmanin sahibesiyle içkili bir gece yemeginden dönerken dekolte ipek elbisesinin askilari omzundan düsmüstü. Soy adi gibi yesil ipek giysileri daha da çildirtiyordu beni! Gögüsleri neredeyse disari firlamak üzereydi. Sarhos bir kadini otel odasina birakirken tam bir gece çapkini gibi onun yatagina girmistim. Bu genç evli bayanla her hafta ayni otelde birlikte olmaya baslamistik...
Halbuki ben zengin olmadan ve evlenmeden önce hiç de böyle degildim. Bekarken bile hiçbir kadin beni kolay elde edemiyordu. Simdi ne olmustu bana? Kendime sasiyor ve hayret ediyorum, nedense evlendikten sonra kadin konusunda doyumsuz bir adam olmustum. Ve pes pese gelen hatalar zincirleriyle isimi ve aile yasamimi iyice bir felç etmistim. Bekar yasarken bile bundan daha edepli bir yasantim vardi. Diger yandan evli olmama ragmen, korumam altinda olmasi gereken ve is arkadasim olan oldukça hos bir bayanla da birliktelik yasiyordum. Günübirlik yasadigim maceralar ise, daha da igrenç bir seydi...
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, BG, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.