13,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Erkek egemen bir meslekte kadin olmak basli basina zor bir durum iken, bu alanda ilk olmak daha büyük sorumluluk, cesaret ve özveri ister. Mimarlik mesleginin yapi ustaligina dayanan kökenleri, yaratici düsüncenin fiziksel gücle veya baska bir deyisle, eril dünya ile özdeslesmesinin en önemli gerekcesidir. Leman Cevat Tomsunun, 1934 yilinda Münevver Belen ile birlikte Güzel Sanatlar Akademisinden mezun olarak meslege giris öyküsü, Avrupa ve Amerikadaki diger öncü kadin mimarlarin öyküleri ile karsilastirilirsa, Türkiyede Cumhuriyet ideolojisinin kadinlarin kamusal alana girislerini…mehr

Produktbeschreibung
Erkek egemen bir meslekte kadin olmak basli basina zor bir durum iken, bu alanda ilk olmak daha büyük sorumluluk, cesaret ve özveri ister. Mimarlik mesleginin yapi ustaligina dayanan kökenleri, yaratici düsüncenin fiziksel gücle veya baska bir deyisle, eril dünya ile özdeslesmesinin en önemli gerekcesidir. Leman Cevat Tomsunun, 1934 yilinda Münevver Belen ile birlikte Güzel Sanatlar Akademisinden mezun olarak meslege giris öyküsü, Avrupa ve Amerikadaki diger öncü kadin mimarlarin öyküleri ile karsilastirilirsa, Türkiyede Cumhuriyet ideolojisinin kadinlarin kamusal alana girislerini destekleyici politikalarinin ne denli önemli bir ayricalik yarattigi görülebilir. Bu kitapta Leman Tomsu yalniz ilk kadin mimar olma özelligi ile degerlendirilmemektedir. Türkiye Cumhuriyetinin ilk dönemlerine özgü toplumsal dinamiklerin okunmasi icin bireylerin, ailelerin gecmisleri essiz bir alandir. Leman Tomsunun biyografisi Tanzimattan Cumhuriyete, Anadoludan Istanbula uzanan bir aile öyküsü ile Cumhuriyet dönemi aile tarihi calismalari acisindan anlam tasimakta, ayni zamanda kadin tarihi acisindan da Cumhuriyet Türkiyesinde kadinlarin kamusal yasama girislerinin özgün kosullarini ortaya koymaktadir.