9,49 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Son günlerde ülkemiz, imar plani kaynakli yolsuzluk ve rüsvet dedikodulari ile calkalaniyor. Yolsuzluklarin tarihi, insanlik tarihi kadar eskiye dayanir, yolsuzluk ve rüsvet günümüze gelene kadar da hep var olmustur. Leyla ile Mecnunun yazari ve 1495 ile 1556 yillari arasinda yasamis olan Fuzuli, rüsvet konusunda bakin ne demis Selam verdim rüsvet degildir diye almadilar, Hüküm gösterdim faydasizdir diye mültefit olmadilar. Yolsuzluk, rüsvet, kayirma, kopya gibi hos olmayan hususlar insanlarin huylarinda var olan hallerdir. Insanlik bu tür kötü durumlarla karsilasmamak icin veya en aza…mehr

Produktbeschreibung
Son günlerde ülkemiz, imar plani kaynakli yolsuzluk ve rüsvet dedikodulari ile calkalaniyor. Yolsuzluklarin tarihi, insanlik tarihi kadar eskiye dayanir, yolsuzluk ve rüsvet günümüze gelene kadar da hep var olmustur. Leyla ile Mecnunun yazari ve 1495 ile 1556 yillari arasinda yasamis olan Fuzuli, rüsvet konusunda bakin ne demis Selam verdim rüsvet degildir diye almadilar, Hüküm gösterdim faydasizdir diye mültefit olmadilar. Yolsuzluk, rüsvet, kayirma, kopya gibi hos olmayan hususlar insanlarin huylarinda var olan hallerdir. Insanlik bu tür kötü durumlarla karsilasmamak icin veya en aza indirmek icin adalet sistemi kurmustur. Ama yine de hem yolsuzluk hem rüsvet hem de görevi kötüye kullanma bir türlü önlenemiyor. Bernard Shaw diyor ki, Insanlarin 2si düsünür, 3ü düsündügünü sanir, 95i ise düsünmektense ölmeyi tercih eder. Aziz Nesin de Bizim halkimizin 90i aptal, 10u akilli demisti ama Shaw daha kötü bir tablo ile cikiyor karsimiza. Insanoglu denen varligin kalibresi bu.