Ankaraya vardiklarinda takvimler 1 Eylülü gösteriyordu. Okullarin acilmasina daha on bes günden fazla süre vardi. Bu sene okullar 18 Eylülde acilacak. yaziyordu bakkal Rüstem Amcanin ekmegi sardigi gazete kagidinda. Acaba okul kütüphanesi acilmis midir, diye gecirdi icinden. Yok canim, dedi. Okullar acilmadan kütüphane de acilmaz. Zaten okullar acilmadan yapilacak bir dünya is vardi. Önce yengesini ikna edip ortaokula kayit yaptirmasi gerekiyordu. Ilkokulu güclükle bitiren bir cocuk icin masraf etmeye degmez. demisti yengesi ve babasi tamam anlaminda kafasini sallamisti. Bu konuyu acilen babasi ile konusmasi gerekiyordu. Aksam yemeginden sonra babasina bir kahve yapmak icin mutfaga girdiginde kahve kavanozun bos oldugunu gördü. Odaya dönüp sordu Baba kahve nerede Onlar memleket havasi alirken kahve de ülkede karaborsaya düsmüs, ilac gibi zor bulunanlar listesine dahil olmustu. Sessizce oturdu babasinin yanina. Cizirtili radyoda aksam ajansinin bitmesini bekledi ve yüregi elinde sordu Baba beni okula yazdirmayacak misin Alnindaki kirisikliklari düzeltmek istercesine götürdü elini babasi basina. Alin yazisi gibi alin kirisikligi da düzelmiyordu oysa. Gecip gidiyordu zaman, tüketiyordu güzel olan ne varsa. Gelecege dair hayaller kurmak kolay degildi. Anda, bir aciya asili kalanlara...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.