18,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Osmanli tarihinin iki büyük yenisi, yani yeni ordu ceri ve nizam-i cedid arasinda dörtyüz yildan fazla mevcudiyetini sürdüren Yenicerilerin hikayesi ayni zamanda Osmanli asirlari ile ilgili büyük anlatilarin tümünün odaginda yer alir yükselme, gerileme, klasik cag ve inhitat, merkezilesme ve merkezin zayiflamasi, bozulma, islahat, nizam ve anayasa mücadeleleri, demokratiklesememe, modernlesememe ... Bu anlatilar --dolayisiyla Yenicerilik ile ilgili görüsler, yorumlar, kanaatler, kliseler, safsatalar-- sadece dar anlaminda tarihyaziciliginin degil günümüzün nice siyasi tartismasinin ve…mehr

Produktbeschreibung
Osmanli tarihinin iki büyük yenisi, yani yeni ordu ceri ve nizam-i cedid arasinda dörtyüz yildan fazla mevcudiyetini sürdüren Yenicerilerin hikayesi ayni zamanda Osmanli asirlari ile ilgili büyük anlatilarin tümünün odaginda yer alir yükselme, gerileme, klasik cag ve inhitat, merkezilesme ve merkezin zayiflamasi, bozulma, islahat, nizam ve anayasa mücadeleleri, demokratiklesememe, modernlesememe ... Bu anlatilar --dolayisiyla Yenicerilik ile ilgili görüsler, yorumlar, kanaatler, kliseler, safsatalar-- sadece dar anlaminda tarihyaziciliginin degil günümüzün nice siyasi tartismasinin ve geyiginin malzemesi olagelmistir. Bir zamanlar Al-i Osman Kapisini merkezkac güclere karsi berkitmek icin kurulan ama giderek sehir hayatina, ticaret dünyasina ve toplumsal dokuya nüfuz eden, her türlü siyasi müzakere ve mücadelenin en önemli aktörleri arasinda yer alan Yeniceri Ocaginin basi cektigi isyanlar 20 yüzyilin askeri darbelerinin öncülüdür yaygin bir görüse göre. Öte yandan ocagin 1826da lagvedilmesi, Namik Kemalden Necip Fazila ve Niyazi Berkese kimi entelektüelin gözünde, farkli acilardan, gec Osmanli ve modern Türkiye tarihinde halkin sesinin kisilmasina veya otoritenin denetlenemezligine kapi acmistir. Elinizdeki kitabi olusturan calismalar, bu dev meseleler yumaginin kritik son yüzyilina farkli yörelerde sosyo- ekonomik düzlemde damgasini vuran cesitli konulara orijinal arsiv arastirmalariyla ve metodolojik farkindalikla isik tutuyor. Toplumsal tarih alaninda yirminci yüzyilin kazandirdigi ve yerlestirdigi birikime sahip cikmakla birlikte, uluslararasi katilimli projeler olusturma, farkli cografyalarin arsivlerini harmanlama ve dijital teknolojinin imkanlarini yaraticilikla degerlendirme acilarindan yeni bir Osmanli tarihciliginin de habercisi olan bu derlemenin hakettigi ilgiyi görecegini umuyorum. Katilimcilarin sürdürmekte oldugu projenin gelecek yayinlarini heyecanla bekleyecegim.