21,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

20. yüzyilin hemen basinda Osmanli Devleti ile Fransa arasinda yasanan diplomatik kriz görünürde bir borc meselesinden kaynaklanmis ise de arka planinda devletler arasinda dozu giderek artan emperyalist rekabet ve nüfuz mücadelesinin var oldugu anlasiliyor. Almanya karsisinda 1870te Almann birliginin öncüsü Prusya karsisinda aldigi maglubiyetin bir süre yogun bir ic mücadele ve cekisme dönemi geciren Fransa yüzyilin sonunda yönünü bir kez daha disariya cevirmis ve daha aktif bir dis politika izlemeye baslamistir. Bu sürecte geleneksel Fransiz nüfuz bölgesi olarak degerlendirilen Levantte bir…mehr

Produktbeschreibung
20. yüzyilin hemen basinda Osmanli Devleti ile Fransa arasinda yasanan diplomatik kriz görünürde bir borc meselesinden kaynaklanmis ise de arka planinda devletler arasinda dozu giderek artan emperyalist rekabet ve nüfuz mücadelesinin var oldugu anlasiliyor. Almanya karsisinda 1870te Almann birliginin öncüsü Prusya karsisinda aldigi maglubiyetin bir süre yogun bir ic mücadele ve cekisme dönemi geciren Fransa yüzyilin sonunda yönünü bir kez daha disariya cevirmis ve daha aktif bir dis politika izlemeye baslamistir. Bu sürecte geleneksel Fransiz nüfuz bölgesi olarak degerlendirilen Levantte bir Alman rekabeti ile karsilasmistir. 19. yüzyilin son ceyreginde siyasi ve ekonomik güc kaybi yasamakta olan Osmanli Devleti Tanzimat döneminden itibaren sayisi artan birtakim dis baskilara ve müdahalelere maruz kalmistir. II. Abdülhamid döneminde bu dis müdahalelerin sayisinda bir azalma olmasina ragmen tamamen önlenmeleri mümkün olmamistir. Iste Osmanli Devleti ile Fransa arasinda yasanan 1901 catismasi Levantte kendi nüfuz ve prestijini koruma arayisindaki Fransanin Osmanli Devleti ile anlasmazlik halinde oldugu basta Lorando ve Tubini alacaklari olmak üzere cesitli konulari kullanarak sonuca ulasmak icin diplomatik baski ve asker müdahale yöntemlerini kullandigi bir hadisedir. 1901 Osmanli-Fransa catismasinin tam olarak anlasilmasi icin dönemin uluslararasi hukuku ve diplomasisine hakim anlayisin bilinmesi, devletlerarasi rekabetin parametrelerinin anlasilmasi, Osmanli diplomasisi ve siyasetinin karar alma sürecleri ve pratiklerinin olaylarin gidisatina etkisi gibi bircok degiskenin göz önünde bulundurulmasi gerekmektedir. Elinizdeki kitap böyle bircok bilesene sahip bir diplomatik mücadelenin tarihini genis bir perspektiften sunmayi amaclamaktadir.