Pek cok padisah gibi Yavuz Sultan Selim de sairdir. Bir yandan cenkler edip ülkeler fethederken diger yandan da gözleri ahuya baglanmis, onun askindan aciz kalmis bir asiktir. Sultan Selim, siirlerini hem Türkce hem de Farsca yazmistir. Onun siirleri incelenince karsimiza üc kisilik tarzi cikar sik, dervis ve padisah. Sultan Selimin Türkce siirlerinin dikkat ceken bazi özellikleri vardir. Kaynaklarda Tatar dilinde siir yazdigi söylenir; Tatar dili dedikleri Ali Sir Nevayinin dilidir. Dilde, gönülde, devlette gecmisle bir ahenk ve irtibat vardir. Revani ve Halimi, padisahin cok sevdigi sairlerdi. Trabzondaki sancak beyliginden beri yaninda bulundurdugu Halimiyi Istanbula cagirmis, geldiginde onu sarayin kapisina cikarak karsilamis ve ona, Saltanata nail olduk ama dostlar halinden gafil olduk. Böyle saltanattan ne zevk olur diyerek ömür boyu yanindan ayirmayacagi saire verdigi degeri ortaya koymustur. Hem kendi sair hem de sairleri ve sanati himaye eden kudretli bir sultan. Onun gönlünde; Edirne, Tuna, Istanbul, Semerkant, Horasan, Siraz, Bagdat, Tebriz, Cin ve Macin birer sevgili. Elinizdeki kitap asik, sufi ve sair bir padisahin hayatini, sanatini ve siirlerini bütün derinligiyle gözler önüne seriyor.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.