11,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Genetik konusunda teknik terminolojiyi fazla kullanmadan anlasilabilir bir kitap yazmak kolay olmasa da hemen herkesin anlayacagi sade bir dille yazmaya özen gösterdim. Aslinda bu kitap genetik yani sira antropoloji, tarih, cografya ve hatta biraz filoloji ve siyaset karisimi oldugundan sikilmadan okuyacaginizi umuyorum. Bu kitapta sadece baba tarafindan soyagacimiz üzerine arastirmalar incelendi. Özellikle Orta Asyaya yerlesen ilk kavimler ve buradan Avrupa ve Anadoluya göcler üzerinde durduk ki Türkiyede yasayan nüfusun ne kadarinin Orta Asya kökenli oldugunu ve tarihin derinliklerinde hangi…mehr

Produktbeschreibung
Genetik konusunda teknik terminolojiyi fazla kullanmadan anlasilabilir bir kitap yazmak kolay olmasa da hemen herkesin anlayacagi sade bir dille yazmaya özen gösterdim. Aslinda bu kitap genetik yani sira antropoloji, tarih, cografya ve hatta biraz filoloji ve siyaset karisimi oldugundan sikilmadan okuyacaginizi umuyorum. Bu kitapta sadece baba tarafindan soyagacimiz üzerine arastirmalar incelendi. Özellikle Orta Asyaya yerlesen ilk kavimler ve buradan Avrupa ve Anadoluya göcler üzerinde durduk ki Türkiyede yasayan nüfusun ne kadarinin Orta Asya kökenli oldugunu ve tarihin derinliklerinde hangi milletlerle akraba oldugumuzu görebilelim. Bir sonraki kitabimda insanligin anne tarafindan soyagacini ve Havvanin yedi kizini anlatmayi düsünüyorum. Ayrica, Yahudi ve Arap kavimlerini, Kafkas halklarinin genetik analizini, Peygamberimizin soyundan gelenlerin DNA testleriyle nasil belirlendigini, Peygamberimiz ile genetik baglantisi tespit edilmis olan Ingiltere Kralicesi II. Elizabeth ve baska ünlü sahsiyetleri ve diger bazi ilginc konulari ele almayi planliyorum. Bircok insan neye inanmak istiyorsa ona inaniyor. Bilimsel verilerin dogru mu yanlis mi oldugu laboratuar ortaminda test edilmesi gerekirken siyasi görüslere göre degerlendiriliyor. Gen testlerinin bir komplo oldugunu düsünenler, hatta Türk milletine karsi yürütülen küresel bir saldiri araci olduguna inananlar ve daha nice ilginc teoriler... Farkli siyasi görüse sahip olanlardansa tesekkür mesajlari aldim. Oysa ben her iki kesimi de tasvip etmiyorum. Cünkü bilimde inanmak yoktur, süphelenmek esastir. Ancak bu paranoid bir süphelenme degil bilimsel yöntemlere dayali bir sorgulamadir. Bilimin amaci hicbir ideolojiyi hakli veya haksiz cikarmak degil gercegi ortaya koymaktir. Bu gercek isiginda siyasi fikirlerini ve inanclarini tekrar sekillendirmek herkesin kisisel tercihine kalmistir.