12,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Insanlik, tarih boyunca ölümle yüzlesmekten kacinmis ve ondan kurtulmak icin yollar aramistir. Ölümün kacinilmaz oldugunu anladiginda ise fiziki varliginin yok olacagi düsüncesiyle savasabilmek icin ölümün ardindan gidilecek yeni dünyalar yaratmistir. Ölüme karsi gelistirilen inanis ve uygulamalarin günümüzde Rusya Federasyonu sinirlari icindeki Hakas Cumhuriyetinde Yenisey Kirgizlarinin torunlari olarak yasayan Hakas Türklerinde nasil sekillendigini ortaya koyabilmek amaciyla hazirlanan bu calismada ölüm, Hakas-Minusinsk Vadisinde gecmisten günümüze dek detayli bir bicimde ele alinmistir.…mehr

Produktbeschreibung
Insanlik, tarih boyunca ölümle yüzlesmekten kacinmis ve ondan kurtulmak icin yollar aramistir. Ölümün kacinilmaz oldugunu anladiginda ise fiziki varliginin yok olacagi düsüncesiyle savasabilmek icin ölümün ardindan gidilecek yeni dünyalar yaratmistir. Ölüme karsi gelistirilen inanis ve uygulamalarin günümüzde Rusya Federasyonu sinirlari icindeki Hakas Cumhuriyetinde Yenisey Kirgizlarinin torunlari olarak yasayan Hakas Türklerinde nasil sekillendigini ortaya koyabilmek amaciyla hazirlanan bu calismada ölüm, Hakas-Minusinsk Vadisinde gecmisten günümüze dek detayli bir bicimde ele alinmistir. Bunun sonucunda cumhuriyet icerisinde genel nüfusun yaklasik 12sini olusturan Hakaslarin, yasami ve ölümü anlamlandirirken evrenin yasiyla bir tuttuklari Samanizm tarafindan sekillendirilen bir düsünce yapisiyla hareket ettikleri; misyonerlik calismalarinin ardindan gelen ateist propagandaya karsin atalarina ait gelenekleri ve inanclarini kaybetmedikleri görülmüstür. Hala tüm yönleriyle calisilmamis olan ölüm konusunu simdiye dek üretilen yayinlar isiginda güncel bir alan arastirmasi ile destekleyerek inceleyen Hakas Türklerinde Samanizm ve Ölüm, Yenisey Nehrinin orta havzasindaki eski kurganlar ve modern mezarliklarin tasarimlari ve konumlari, ölülerin bas ve ayaklarinin baktigi yönle ilgili düzenlemeler, kremasyon, insan ve at kurbani; eski Türk panteonunda alt dünyanin iyesi olan Erlikin yirmi birinci yüzyilda Hakaslarin inanc dünyasindaki yeri, ölen kisinin bu dünyayi terk etmeyi reddeden ya da yolunu kaybeden ruhunu öbür dünyaya göndermek icin gerceklestirilen özel ritüeller, reenkarnasyon ve ölüm üzerine yapilan calismalarda Türkologlar tarafindan siklikla göz ardi edilen intihar meselesine dair özgün bilgiler sunmasi ve kendisinden sonraki calismalar icin de bir örnek olmasi bakimindan önem arz etmektedir.