12,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Fresne Canaye Seyahatnamesi ilk kez 1625te bir seyahat anlatilari derlemesinde yer aldi. Tüccar ve hukukcu yetistirmis Parisli bir aileden gelen Philippe du Fresne 1551de dogmustu. Fransanin Istanbul Büyükelcisi Noaillesin maiyetine girerek , onlarla birlikte Istanbula geldi.Burada her firsatta halkin arasina karisan Canayenin Istanbulda gördüklerini, yasadigi ilginc olaylari günü gününe not ettigi, Venedike döndükten sonra yazdigi anlasiliyor. Seyahatnamesinde, Ragusadan baslayip Istanbula giden yol üzerinde karsilastigi halklari titizlikle inceleyen Canaye, Bulgar kadinlarinin sac bicimini,…mehr

Produktbeschreibung
Fresne Canaye Seyahatnamesi ilk kez 1625te bir seyahat anlatilari derlemesinde yer aldi. Tüccar ve hukukcu yetistirmis Parisli bir aileden gelen Philippe du Fresne 1551de dogmustu. Fransanin Istanbul Büyükelcisi Noaillesin maiyetine girerek , onlarla birlikte Istanbula geldi.Burada her firsatta halkin arasina karisan Canayenin Istanbulda gördüklerini, yasadigi ilginc olaylari günü gününe not ettigi, Venedike döndükten sonra yazdigi anlasiliyor. Seyahatnamesinde, Ragusadan baslayip Istanbula giden yol üzerinde karsilastigi halklari titizlikle inceleyen Canaye, Bulgar kadinlarinin sac bicimini, Pera sokaklarinda dolasanlarin giysilerini bile betimliyor. Konuk oldugu bir Rum dügününü, bir sünnet dügününü, esir pazarini, bayram senliklerini, padisahin elini öpme törenini onun gözünden ögreniyoruz.Yapitinin degisik yerlerinde Edirne pazari, Asya kiyilari kültürü gibi ticaret tarihiyle ilgili bilgilere de rastliyoruz. Cok ilginc bir tarihte, hemen hemen Inebahti bozgunundan iki yil sonra, Türkiyeye gitme sansini elde eden Canaye, Sadrazam Sokollu Mehmed Pasanin yeniden yapilanma calismalarini da izliyor. Osmanli ordusunun disiplini ve padisahin elindeki ucsuz bucaksiz kaynaklar onu saskina döndürüyor. Hiristiyan kökenli vezirlerin Osmanli Imparatorlugunu akillica yönettigine tanik oluyor. Ancak, Türklerin sertligine cok kiziyor, karilarini özel hapishanelere koyan, yabanil hayvanlarini ise sokaklara basibos birakan insanlari anlamiyor. Ne var ki, bütün bunlar onun Türklerde bulunan bircok iyi niteligi görmesini engellemiyor ve bu niteliklerin basinda da, Hiristiyanlara özgü oldugu ileri sürülen bir erdem geliyor Tanri sevgisi.