14,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Bu kitapta Tülin Bumin, Hegeli felsefi bir antropolojinin alani olarak incelerken, Hegelin dünyayi ve insani bir bütün olarak ele alisinda ve bu durusun olusturdugu özbilinc anlayisinda, zamani ickin kilan bir özgürlük felsefesine dikkat cekiyor. Hegelin Fransiz düsüncesindeki etkilerini, Köle-Efendi diyalektigini ve devlet kuramini, bu bakis acisiyla yeniden okumak, felsefe tarihine Descartesin ve Kantin mirasi olan ikicilikleri asmakta ve eylem ile düsüncenin birlikteligini kavramakta yararli kapilar acacaktir. Tadimlik Önsöz Hyppolite bir makalesinde Hegel konusunda, O bizim icin…mehr

Produktbeschreibung
Bu kitapta Tülin Bumin, Hegeli felsefi bir antropolojinin alani olarak incelerken, Hegelin dünyayi ve insani bir bütün olarak ele alisinda ve bu durusun olusturdugu özbilinc anlayisinda, zamani ickin kilan bir özgürlük felsefesine dikkat cekiyor. Hegelin Fransiz düsüncesindeki etkilerini, Köle-Efendi diyalektigini ve devlet kuramini, bu bakis acisiyla yeniden okumak, felsefe tarihine Descartesin ve Kantin mirasi olan ikicilikleri asmakta ve eylem ile düsüncenin birlikteligini kavramakta yararli kapilar acacaktir. Tadimlik Önsöz Hyppolite bir makalesinde Hegel konusunda, O bizim icin Aristotelesin ortacaglilar icin tasidigi anlami tasimistir demekte ve böylece bu kültürün Hegeli anlama-özümseme ve Hegelin terimleriyle onu asma yolunda verdigi cabalarin, herhangi bir Hegel yorumlamasi olmanin ötesinde, tasidigi anlamin altini cizmektedir. Fransiz düsünce dünyasinin Hegelle tanisirken tasidigi kaygilarin, sordugu sorularin, kendi kültürünü bu düsünceden hareketle yeniden sorgulamasinin, güncelligini korudugunu ve bizi de ilgilendiren pek cok boyutu icinde barindirdigini düsünüyorum. XVII. yüzyil felsefesinin baslattigi nesne metafizikleri cigiri, bir sonraki yüzyilin Aydinlanma hareketinin cesitli acilardan giristigi elestiri etkinlikleri ve özellikle de, Kantin dünyayi bilme ve kavrama ediminde insanin önemini ortaya koyan calismalari sonucunda hemen hemen kapanmisti. Artik felsefi düsünüsün önünde, Descartesin cogito ile müjdesini vermis oldugu öznellik alani bütün enginligiyle acilmaktaydi. Hegelin, bir özne ve bilinc felsefesi icin gereken son ama cok önemli bir boyutu, zamani ve tarihi, bu alana tasiyarak ona eksikligi duyulan derinligi kazandirdigi bilinmektedir. Onun felsefe sisteminin, bir bütün olarak ele alindiginda, özü bakimindan, bir özne ve bilinc felsefesi olup olmadigi oldukca tartismali olmakla birlikte, bu sistemde söz konusu sorunsallara büyük yer ayrilmis oldugu ve önemli acilimlar getirilmis oldugu kuskusuzdur. Bu kitapta yer alan yazilarin cogu Hegelin bilinc felsefesine kazandirdigi yeni boyutlari tanimak ve tartismak gibi ortak bir amaca sahiptir. Ama Hegel düsüncesini oldugu kadar, yüzyilimizin Fransiz düsünürlerinin Hegel üzerine gelistirmis olduklari yorumlari da aktarmak ve irdelemek amacini da tasidiklarini hemen belirtmeliyim. Bu nedenle bu önsözde, Fransiz kültürünün Hegel düsüncesini özümseme-hesaplama etkinliginin bizi bugün hangi acidan ilgilendirdigi üzerine birkac söz söylemek istiyorum. Yine belirtmeliyim ki, Hegelci felsefeyle, kendi kartezyen geleneginden kaynaklanan nedenlerle oldukca gec tanismis, ama bu düsünceyi bir kez tanidiktan sonra onunla yogun bir bicimde ilgilenmis olan Fransiz felsefesinin bu konuda vermis oldugu cabalarin tümünü kusatan bir arastirma yapmis olma iddiasinda degilim. Ama, Hegel üzerinde düsünürken aslinda kendi kültür, tarih ve insan sorunlari üzerinde simdiye kadar yapmadigi bir tarzda düsünme yol ve yöntemini kesfetmis olan bu kültürden bazi örnekleri tanimanin ve irdelemenin, hem Hegelin felsefesini, hem de yüzyilimiz Fransiz felsefesinin bazi önemli boyutlarini anlamak bakimindan yararli olacagini umuyorum. Bu kitapta yer alan yazilarimin önemli bir bölümünde A. Kojve in, Hegelin Görüngübilimine iliskin savlarina genis ölcüde yer verdim ve ayrica felsefe tarihine Hegelci yaklasimini tanitmaya calistim. Kojve Görüngübilimi 1933-1939 yillari arasinda Hautes E-tudesde, aralarinda Raymond Aron, Merleau-Ponty, Jean-Paul Sartre ve Lacan gibi ilerinin önemli düsünürlerinin de bulundugu bir grup karsisinda verdigi derslerde incelerken, yine bu konuya iliskin görüslerini tanitmaya calistigim Hyppolite tasra üniversitelerinde üzerinde on yildir calismakta oldugu Görüngübilimin cevirisinin ilk yarisini bitirmek üzereydi. Hyppolitein 1946da Sorbonneda tez olarak sundugu Tinin Görüngübiliminin Olus ve Yapisi adli eseri geleneksel akademik bicim ve usluba daha yakindir. Bu bicimsel ayrilik bir yana birakilacak olursa, Hyppolitein Kojvein Hegel yorumlamalarinin büyük kismina katildigi söylenebilir. Bununla birlikte Hyppolite, Kojvein Görüngübilimi Hegelin sisteminin bütününden yalitarak ele almasini ve bu metine tarihsel ve düsünsel bir bulmacaymiscasina yaklasarak onda gizli bulundugunu varsaydigi anlami ortaya cikarmaya calismasini elestirir. Kojvee göre Hegel, Napoléonda, icinde yurttaslarinin sosyal baglamlarindan bagimsiz olarak, kendi baslarina tanindiklari estürden ve evrensel devleti kurarak, özünde bir Köle-Efendi diyalektigi olan tarihi sona erdiren eylem adamini görmüstür. Görüngübilim insan tininin iste bu sona ulasincaya kadar yasadigi serüveni anlatan bir destandir. Bu sonda Tarihi yapan eylem adami Napoléon ile onu anlayan filozof Hegel uzlasmakta, bilgiyle eylemin, kuramla pratigin biresimi gerceklesmektedir. Hyppolite Kojve in son derece zengin ve kisisel ve cogu kez de hakli buldugu yorumlarinda Hegelin tanritanimazligi üzerinde fazla kesin yargilar vermesine ve Görüngübilimi mutlak bir antropoloji olarak okumasina katilmaz. Kendisinin, Kojveden farkli olarak, Görüngübilimde yer alan ve Köle-Efendi diyalektigi kadar önemli baska bazi diyalektikleri de göz önüne aldigini ve ayrica, eserin edebiyatla ilgili bölümlerine daha duyarli oldugunu belirtir. Hyppolite, Hegelde, ne Kojvein ileri sürdügü gibi militan bir tanritanimazligin, ne de P. Fessard ve P. Niel gibi baska bazi düsünürlerin ileri sürdügü tarzda dinsel bir düsüncenin egemen oldugunu düsünmektedir Hegelin düsüncesi bir teoloji olmadigi gibi yalnizca bir antropoloji de degildir. Fransiz Felsefesi icin Hegeli kesfetmek felsefi düsüncenin ufkunu yeniden cizmeyi gerektirecek bir olay olmustu. A. Kojvein zamaninda büyük yanki uyandirmis ve günümüzdeki Fransiz düsünürlerinin önemli bir bölümünü etkilemis olan, Tinin Görüngübilimi üzerine gelistirdigi savlarini tanitan ve tartisan yazimda göstermeye calistigim gibi Hegelin zamani felsefenin temel kavrami haline getirerek felsefi antropolojiye kazandirmis oldugu yeni kuramsal imkanlar, Fransiz düsüncesi icin yeni bir dönemin baslaticisi olmustur. Zamansal bir varlik olarak insani anlamanin,
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.