
Jean Baudrillard Ve Hipergerceklik
Versandkostenfrei!
Versandfertig in über 4 Wochen
10,99 €
inkl. MwSt.
PAYBACK Punkte
5 °P sammeln!
19. yüzyila kadar bilim, felsefenin catisi altinda bütünlüklü bir yapiya sahipti. Ancak 19. yüzyildan sonra bilimsel dünyada yasanan cözülme, düsüncenin de cözülmesine neden oldu. Artik tüm verileri birlestirip ortaya bir anlam koymanin imkansizlastigi günümüzde, Baudrillard simülasyon kurami ile hipergercek dünyayi tanimlamayi basardi. Gercekten de 1929 dünya ekonomik krizi ile var olan kapitalist sistemin cikmaza girmesi hipergercekligin yolunu acan önemli bir olaydi. Cünkü bu olayla kapitalizm, cikmazdan kurtulmanin yolu olarak gördügü, sorgusuzca tüketim olgusunu...
19. yüzyila kadar bilim, felsefenin catisi altinda bütünlüklü bir yapiya sahipti. Ancak 19. yüzyildan sonra bilimsel dünyada yasanan cözülme, düsüncenin de cözülmesine neden oldu. Artik tüm verileri birlestirip ortaya bir anlam koymanin imkansizlastigi günümüzde, Baudrillard simülasyon kurami ile hipergercek dünyayi tanimlamayi basardi. Gercekten de 1929 dünya ekonomik krizi ile var olan kapitalist sistemin cikmaza girmesi hipergercekligin yolunu acan önemli bir olaydi. Cünkü bu olayla kapitalizm, cikmazdan kurtulmanin yolu olarak gördügü, sorgusuzca tüketim olgusunu sistemin merkezine koyunca artik her sey gelenekler, inanclar, kültürler, degerler, doga hatta insanlar tüketmek icin bir metaya dönüstü. Bundan sonra yasananlar sistemin devamliligini saglamak icin olusturulan kurgulardan ibaret hale gelmeye basladi. Bu kurgulanan yeni dünya kitle iletisim araclari ve kullanilan retorik sayesinde oldukca etkili ve dönüstürücü bir gücle tüm gercegin yok olmasina neden oldu. Göstergeler, sistemin, daha fazla kar arzusunun sonucunda nesnesinden uzaklasarak bir simülakra dönüstü. Böylece binlerce yillik hafizasinda kültürel kodlar üreterek toplum olabilmeyi basaran insan, birlikte anlam yükledigi göstergelerini kaybetti. Sonucta toplumda elestirel yetenegini kaybederek sessiz ve umursamaz bir kitleye dönüstü. Artik kurgu ve gercegin arasindaki sinirin buharlastigi hipergercek bir dünyadayiz. Bu dünya, enformasyon ve kitle iletisim araclari tarafindan sürekli insa edilen bir dünyadir. Bu dünya insanin özgürlük arzusunun bir paradoksa dönüserek yine insani esaret altina alan simülasyon evrenidir. Sistem kendi devamliligi icin önüne gecen her türlü degeri bir metaya dönüstürürken insan da konforu ve sözde özgürlügü icin olan biten her seye sessiz kalmakta hatta ortak olmaktadir. Bu tez tüm degisimin ve dönüsümün nedenlerini anlamak ve aciklanmasina katkida bulunmak icin hazirlanmistir.